“Örgüte Üye Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşlemek” Fiilinin Değerlendirilmesi
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun; 220. maddesinin 6 numaralı fıkrasının birinci cümlesinin ve aynı kanunun 314. Maddesinin 3 numaralı fıkrasının kurallarda yer alan ve suçun maddi unsurunu oluşturan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek fiilinin
- açık, net, anlaşılabilir, nesnel ve somut bir biçimde kanun düzeyinde tanımlanmadığı ve belirsiz olduğu,
- bu suretle suç ihdas etme yetkisinin yasama organının uhdesinden alınarak yargı makamlarının takdirine bırakıldığı,
- bu durumun suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırılık oluşturduğu
- kişiler arasında haklı nedene dayanmayan muamele farklılıklarına yol açtığı,
- kurallarda kamu otoritelerinin keyfî davranışlarını önleyecek bir mekanizmaya da yer verilmediği,
- kurallar uyarınca verilecek cezaların ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığı,
- Anayasa Mahkemesi tarafından verilen benzer nitelikteki bir düzenlemeye ilişkin iptal kararına rağmen kuralların önceki hâliyle ihdas edilmesinin kuvvetler ayrılığı ve Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkelerini ihlal ettiği,
- bu durumun milletlerarası antlaşmalarla da bağdaşmadığı
belirtilerek kuralların Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile Anayasa’nın 2., 6., 10., 13., 38., 90. ve 153. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talep edilerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuştur.
Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinin 6 numaralı fıkrası şöyledir.
‘’(…) (6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır. ‘’
Türk Ceza Kanunu’nun 314. Maddesinin 3. Fıkrası şöyledir.
‘’(…) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.’’
Anayasa Mahkemesi, 26/10/2023 tarihinde verdiği E.2023/132, K.2023/183 sayılı kararıyla, 5237 sayılı Kanun’un 220. maddesinin 6. fıkrasındaki “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçunu düzenleyen hükmü iptal etti. Bu iptal kararı, 8/12/2023 tarihli ve 32393 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı ve dört ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. 2023’teki iptal kararından sonra, aynı hüküm yeniden düzenlendi ancak Anayasa Mahkemesi aynı gerekçelerle 05. 11.2024 tarihli 2024/81 E. 2024/189 K. Sayılı kararıyla bu düzenlemenin de iptaline karar verdi.
Söz konusu iptal kararı, daha önce verilen iptal kararı ile aynı gerekçelere dayanmaktadır. Kararın gerekçesinde, örgüt adına işlenen suç kavramının ne anlama geldiğine dair bir düzenleme yapılmadığı, suçların niteliğine bakılmaksızın, örgüt üyesi olmayan bir kişinin örgüt adına suç işlemesi durumunda ayrıca örgüte üye olma suçundan cezalandırıldığı belirtilmiştir. Bu durumun, suçun kapsamını belirsiz hale getirdiği ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar üzerinde caydırıcı bir etki yarattığı ifade edilmiştir. Ayrıca, örgütle bağlantısı açıkça ortaya konulmadan, örgüt adına suç işleyen kişilerin örgüt üyelerinden daha ağır cezalara çarptırılabileceği vurgulanmıştır. Bu kapsamda, kurallarda yer alan “örgüt adına işlenen suç” ibaresinin belirsiz olduğu, bu belirsizlik ve geniş yorumlanma olasılığının kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarını engelleyecek ölçüde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve Anayasa’nın 38. maddesi bağlamında kanunilik şartını taşımadığı değerlendirilmiştir.
Kanun koyucunun anayasal ilkelere bağlı kalmak şartıyla örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemenin suç sayılıp sayılmayacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımıyla karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edileceği konusunda takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Bununla birlikte anılan suça yer verilecekse Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki tespitler dikkate alınarak yeniden düzenlenme yapılması gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi, 05.11.2024 tarihli ve 2024/81 E., 2024/189 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin 6. fıkrasının birinci cümlesi ile 314. maddesinin 3. fıkrasının iptaline karar vermiştir. İptal kararı, Resmî Gazete’de yayımlandıktan altı ay sonra, 09 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.