Anlaşmalı Boşanma Protokolü Yerine Getirilmezse Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma, boşanmak isteyen eşlerin boşanma süreciyle ve boşanmaya ilişkin taleplerle ilgili karşılıklı olarak anlaştıkları ve mahkeme tarafından bu anlaşmanın onaylandığı bir boşanma türüdür. Bu süreçte, tarafların boşanma şartları ve talepleri üzerinde anlaşmaya varması gerekir. Tarafların anlaştıkları hususların yazılı olduğu belgeye ise protokol ismi verilir. Hâkimin protokolü uygun bulmasının ve boşanma kararının verilmesinin ardından gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması halinde hüküm kesinleşmiş ve boşanma gerçekleşmiş olur.  Tarafların hüküm kesinleşinceye kadar protokolden dönmesi mümkünken hükmün kesinleşmesinden itibaren protokol bağlayıcılık kazanır ve dönülmesi mümkün değildir.

Anlaşmalı boşanma davasında tarafların cezai şart kararlaştırması mümkündür. Bu şart tarafların protokole uymaması durumunda belirli bir para miktarını ödemesinin kararlaştırılması gibi olabilir. Hukuka uygun şekilde belirlenen bu cezai şart, taraflardan birinin protokolde yazan yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde icra kanalıyla tahsil edilebilir. Bu şart tarafların protokole uyma noktasında daha temkinli davranmasını sağlayabilir.

Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda, ilamlı icra takibi başlatılabilir. Özellikle nafaka ödemelerinin yapılmaması halinde, alacaklı taraf icra takibi başvurusunda bulunabilir. Eğer borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödeme yapmazsa, nafaka yükümlülüğünü ihlal etmiş sayılır ve bu durumda alacaklının şikâyeti üzerine üç aya kadar tazyik hapsi uygulanabilir.

Benzer şekilde, boşanma protokolünde yer alan maddi ve manevi tazminatların ödenmemesi durumunda da icra takibi başlatılabilir. Yine eğer anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılmışsa ziynet eşyalarına ilişkin de alacaklı tarafın icra takibi başlatması mümkündür.

Çocuğun velayeti konusunda ise velayet ve çocuğun anne babayla kişisel ilişki kurması konularında mahkeme tarafından gözetilen en temel ilke çocuğun üstün yararıdır. Taraflardan biri, velayetle ilgili protokol hükümlerine uymazsa yapılan ihlalin düzeltilebilmesi için diğer tarafa velayetin değiştirilmesi davası açılması mümkündür. Çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin etkilenmemesi adına bu durum ciddi bir ihmal olarak değerlendirilip velayetin diğer tarafa verilmesine karar verilebilmektedir.

Anlaşmalı boşanma protokolünde bir taşınmazın devri öngörülmüşse ve bu devir protokole uygun olarak gerçekleştirilmemişse hak sahibi taraf tapu iptal ve tescil davasını açarak hakkını talep edebilir. Mahkeme protokole uygun olarak taşınmazın devrinin ve tapuya tescilinin gerçekleştirilmesine karar verebilir. Eğer protokolde taraflar malların nasıl paylaşılacağını belirlememişse mal paylaşımı için birbirlerine dava açabilir.

Yukarıda açıklamış olduğumuz üzere anlaşmalı boşanma protokolüne tarafların uymaması durumunda icra takibi, velayet davası, tapu iptal ve tescil davası gibi hukuki yollar ile hakkın yerine getirilmesi mümkündür.  Protokolün ihlali halinde öncelikle çocuğun üstün yararı göz önünde bulundurularak tarafların protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmesi sağlanır. Bu sebeplerle protokoldeki şartların taraflar açısından yerine getirilmesi hem hakların korunabilmesi hem de sürecin sağlıklı bir biçimde işlemesi adına büyük bir hukuki öneme sahiptir.

 

 

 

 

 

 

Yorum Yapın

İletişim
Mandıra Caddesi The Mandarins Acıbadem Kule No:11 K:13 Daire:150 Kadıköy/İstanbul
Pzt - Cuma: 8.00-18.00
İletişim
Mandıra Caddesi The Mandarins Acıbadem Kule No:11 K:13 Daire:150 Kadıköy/İstanbul
Pzt - Cuma: 8.00-18.00

Hür&Erdoğan Hukuk Danışmanlık2025.Tüm hakları saklıdır.

Hür&Erdoğan Hukuk Danışmanlık2025.Tüm hakları saklıdır.